Zübeyde Hanım

Hepimiz Kurucu liderimiz Mustafa Kemal’in doğum tarihini, doğum yerini ilkokuldan itibaren öğreniyoruz. Onun hayatına dair detayları, ailevi bilgilerini yüzeysel olarak dahi olsa aklımızda bir şekilde tutuyoruz. Mayıs ayı içerisinde kutladığımız anneler günü vesilesi ile Atamızın annesi Zübeyde Hanım ile ilgili bazı bilgileri sizinle paylaşmak istedik.

Zübeyde Hanım Tarihi vesikalara göre orta Anadolu’dan önce İzmir’e göç etmiş sonrasında ise balkanlara göç ettirilmiş Karaman Türkü Yörük bir ailenin (Sofuzade Feyzullah) Ağanın kızıdır. O günlerde Osmanlı Toprağı olan bugün Yunanistan’a bağlı olan Selanik’in Langaza nahiyesinde 1857 yılında dünyaya gelmiştir. Zübeyde Hanım Atamızın Babası Ali Rıza Bey ile henüz 14 yaşında iken evlenmiştir. 

Küçük yaşta evlenmesine rağmen o yıllarda ki mevcut anlayışın aksine kendisi okuma yazmayı bilmektedir. O yıllarda kadınlarda okuma yazma, yok denecek kadar az kişi tarafından bilinmektedir. Arap alfabesi ile okuyup yazabilen Zübeyde Hanım; İyi derecede Kuran bilgisine sahiptir ve ailesi oldukça dindar olması hasebiyle kendisi de oldukça dinine bağlıdır. Dini bilgilerinin son derece yüksek olması ona Zübeyde Molla denmesine sebep olmuştur. En çok bildiğimiz konulardan biri olan Mustafa Kemal’in eğitimi ile ilgili olan Gümrük Muhafaza Memuru olan Atamızın Babası Ali Rıza Bey ile yaşadıkları tartışmada, Mustafa Kemal’in dini ağırlıkta eğitimin daha fazla olduğu mahalle mekteplerinde okumasında ısrarcı olmasında bu dini bağlılığın etkisi vardır. Ancak Mustafa Kemal kısa bir süre Mahalle mektebinde okuduktan sonra bildiğimiz üzere Şemsi Efendi İlkokuluna gitmiştir.

Zübeyde Hanım evlat acısıyla sınanmış çileli bir annedir. Zübeyde Hanım’ın Mustafa Kemal’den önce Fatma, Ömer ve Ahmet adında üç çocuğu olmuş ve küçük yaşta vefat etmişlerdir. Mustafa Kemal ve kardeşi Makbule Hanım’dan sonra doğan Naciye isimli bir başka evladı daha hakkın rahmetine küçük yaşta ermiş ve Zübeyde Hanım dört çocuğunun vefatıyla oldukça zorlu günler görmüştür. Atamızın Babası Zübeyde Hanım henüz 27 yaşında iken vefat edince genç yaşta dul kalmıştır.

Zübeyde Hanım iki adet evlilik yapmış son vefat eden çocuğu Naciye bu ikinci evliliğinden olmuştur. Sonrasında bu evliliğini sona erdiren Zübeyde Hanım, Atamızın Kardeşi Makbule Hanımla birlikte Balkan savaşı sonrasında İstanbul’a yerleşmiştir. Sonrasında Ankara’da bir süre yaşamış sağlığı ile ilgili olarak gereksinimlerden dolayı en son İzmir’e geçmiştir ve burada 14 Ocak 1923 yılında 66 yaşında iken vefat etmiştir. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde bulunan Anıtmezarında yatmaktadır.

Mustafa Kemal maalesef annesi hayata gözlerini yumduktan sonra cenazesinde bulunamamış Zübeyde Hanım İzmir halkı tarafından büyük katılımla defnedilmiştir. Daha sonra Atamız ilk İzmir’e gelişinde Annesinin mezarı başında son derece duygulu bir konuşma yapmış “Faziletine ve yüksek kadınlığına inandığım anam ve kız kardeşim inkılap işlerinde bana inanmışlar ve hizmet etmişlerdir” sözleriyle Zübeyde Hanımın milli mücadelemize olan katkılarını ortaya koymuştur. 

Gerçekten de Zübeyde Hanım hayatı boyunca Atamızın gelişiminde son derece önemli rol oynamış ona hem analık hem babalık etmiştir. Yürümüş olduğu yolda onu desteklemiş ve anne yüreğinin çektiği sıkıntıları içine gömerek ona ön ayak olmuştur. Hayatı oldukça yoksul ve sıkıntılı geçmiş birçok defa büyük hastalıklarla mücadele etmiştir.

Mustafa Kemal ve annesi ile ilgili nakledilen anılardan biri şöyledir:

 Ankara’da Cumhuriyetimizin ilanı sonrasında bir araya gelen Mustafa Kemal ve Zübeyde Hanım’ın ilk buluşmalarında; Atatürk annesinin elini öptü. Zübeyde Hanım oğluna elini uzatırken coşkun sevgisinin gözlerinde toplanan bütün ifadesiyle Atatürk’ü bağrına basmak istiyordu. Onu kucakladıktan sonra aziz Türk milletine eşsiz bir kurtarıcı armağan veren ana olmak itibariyle gururlanmalı idi. Fakat öyle olmadı, mutluluğunu gülen ve şirin yüzünden okunan o büyük Türk anası kolları arasında uzaklaşan ciğerparesinin eline uzandı. Atatürk; “Ne yapıyorsun anne!” dedi. Zübeyde Hanım sessiz ve kesin bir ciddiyetle; “Ben senin ananım, sen benim elimi öpmekle bana karşı olan vazifeni yapıyorsun; fakat sen vatanı ve milleti kurtaran bir devlet başkanısın. Ben de bu aziz milletin bir ferdiyim ve onun tebaasıyım, elini öpebilirim.” Cevabını verdi.

Zübeyde Annemiz Yüce Türk Milletinin onlarca güçlü ve efsane Kadın ferdinden biri olarak bize bir ülke hediye eden Mustafa Kemal’in annesi olduğu kadar Türk kadınının fedakâr ve asil tarafını göstermektedir. Bizi biz yapan değerlerin yaratıcılarından biridir. Anneler günü vesilesi ile Hepimizin annesi olarak görebileceğimiz bu yüce insana saygılarımızı ve dualarımızı sunuyoruz.